YUNUS BALIĞI

Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!" O

O AFRİKA'DA BEN BURADAYIM

Temel bir gün dertli dertli içiyormuş meyhanede.
- "Ne bu hal", demiş Dursun.
- "Boşver" demiş Temel de.
Dursun ısrar etmiş "biz arkadaş değil miyiz?" diyerek. Temel dayanamamış:
- "Ama kimseye anlatma.. Hani ben bir zaman Afrika'ya gitmiştim ayı avlamaya?"
- "Hatırladım bayağı da dönmemiştin" demiş Dursun...
- "Günler sonra buldum en sonunda avlayacak bir ayı ama tam ateş edecekken tüfek bozuldu. Ben de kaçarken uçurumdan aşağı düştüm."
- "Eeeee" demiş Dursun "Sonra..."
- "Her tarafım kan revan içinde, komaya girmişim. Sonra ayı beni yuvasına götürdü. Yaralarımı yaladı, balla, sütle besledi beni, iyileştikten sonra da bana tecavüz etti aylarca" demiş.
- "Buna mı üzülüyorsun, takma kafanı yaa bak bu kadar zaman geçti. Çoluk çocuğa karıştın, mutlu bir hayatın var" demiş Durmuş.
Temel:
- "Bu da hayat mı be birader... O Afrika'da ben burda.."

TEMEL VE MAYMUN


Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

YAVAŞLA


Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor...
Bakmış bir tabela: "YAVAŞLA 80 km."
Hızını o an 80'e indirmiş Temel.
Az sonra bir tabela daha: "YAVAŞLA 60 km." Temel 60'a inmiş.
Merakla giderken yeniden bir tabela: "YAVAŞLA 40."
- "Yolda çalışma var galiba!" deyip 40'a düşürmüş hızını.
Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km."
Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş:
"YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500"

Dünyanın en kısa fıkrası (n.f.k.)

İki kadın sessizce oturuyorlarmış :)
(Necip Fazıl Kısakürek’ ten en kısa fıkra)

İki Bebek


2 bebek battaniyelerinin altında oturuyorlarmış. Biri diğerine sormuş:
-”Sen eykek bebek misin kız bebek mi?” Öteki ellerini havaya kaldırmış:
-”Biymiyoyum.. nasıl anlayız ki?” Bizimkisi
-”ben biyiyoyum akıllım bak…” demiş ve ötekinin battaniyesinin altına kafasını sokuvermiş.. 2-3 saniye sonra kafasını dışarı çıkarmış …ve gülümsemiş:
- “Sen kız bebeksin ben de eykek bebeğim..”
-”Ama neyden anladın???” diye sormuş öteki…
-”Çok kolay akıllım… senin patikleyin pembe benimkiley mavi. :)