Doğanın Dengesi


Temel ormanda ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i ağaç keserken görünce bi güzel pataklamışlar...
Üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun'a rastlamış.
Dursun:
- Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş.
Temel de anlatmış:
- Ormanda ağaç keseyidum, birden kalabalık pir gurup Doğan'ın Yengesini bozmişum diye dövdi peni...
Halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de yençesuni... :))

ORMANDAKİ VERGİ MEMURU

 Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş. Karşısına çıkan kaplumbağa- Tilki kardeş ne bu telaş ?-
'Ormana maliyeciler gelmiş' demiş tilki ' Şimdi bir bakarlar bende kürk , hanımda kürk , çocuklarda kürk , dünyanın vergisini yazarlar... !
...
Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış . Onu telaşlı gören leylek - Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş ? diye sormuş-

'Maliyeciler ormanda' demiş kaplumbağa 'Bende ev hanımda ev çocuklarda ev ' yakalanırsak dünyanın vergisini alırlar !-

Leylekte hemen uçuşa geçmiş .Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş -Leylek kardeş ne iş ?Bu ne acele -

Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş , bizi bilirler her yaz göç ederiz. Bende yazlık ,hanımda yazlık , çocuklarda yazlık ,vergi borcundan batarız ...

Maymun bunu duyar duymaz bağırarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış. Biraz ilerledikten sonra durmuş. Kendi kendine ;

-İyide ben niye kaçıyorum ki ? demiş .

Benim kıçım açık , hanımın kıçı açık ,çocukların kıçı açık...

Feministler


Feministlerin yıllık kongresinde, Amerikan Delegesi hanımefendi kürsüye gelmiş ;

- Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama:

“Bundan sonra temiz çamaşır istersen, kendi çamaşırını kendin yıka!
İşte makine orada” dedim.

- İlk gün bir şey görmedim,

- İkinci gün bir şey görmedim,

- Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sade kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor!


Alman Delegesi söz almış ;

- Ben de kararımız gereğince kocama:

“Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan, bulaşığını kendin yıka! İşte makine orada” dedim.

- Birinci gün birşey görmedim.

- İkinci gün bir şey görmedim.

- Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor!


Üçüncü konuşmacı bizden,TÜRK feminist kardeşimiz...

- Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocama :

“Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek.
İşte mutfak orada!” dedim.

- Birinci gün bir şey görmedim.

- İkinci gün de bir şey görmedim.


- Üçüncü gün, sol gözüm biraz açılır gibi oldu... Hafiften görmeye başladım !!!

Çukur


Köyün birinde bir çukur varmış ve herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş.
Köyün ileri gelenlerinden Temel'inde aralarında olduğu 3 kişi toplanmış. Birincisi:
-Çukurun yanında bir ambulans beklesin hastahaneye çabuk yetiştiririz. Demiş. İkincisi:
-Çukurun yanına bir hastahane yaptıralım düşenlerin hastahaneye yetişmesi zaman almaz demiş. Sıra Temele gelmiş:
-Sîzde hiç akıl yok demiş: Bu çukuru kapatalım hastahanenin yanına bir çukur açalım demiş

Ajan Sınavı


CIA Rusya‘daki çok gizli bir görev için seçmece adaylarını bir imtihana tabi tutar.
Başarılı olan adayları son bir sınav olarak sır tutma sınavına alır.
Her birine bir sır verirler ve bunu söyleyip söylemeyecekleri konusunda işkenceye başlarlar.

Ajanların çoğu çözülür fakat Temel ne yaparlarsa yapsın sırrı vermemektedir.
En ağır işkenceleri geçtikten sonra tamam derler Temel bu işe uygun.
Yalnız uykusunda konuşup konuşmadığını öğrenmek için birde odasına kamera koyalım onu izleyelim.Ve Temel’in odasına gizlice kamera koyarlar.
Temel odaya döner dönmez kafasını duvarlara vurmaya başlar ve bir taraftan da söylenir;
-Hatırla oni..hatırla oni. Boşu boşuna işkence görüyorsun hatırla oni…

Hasan Kim?


İri yarı kabadayı adamın biri kahveye girmiş.
-Hasan kimdir?
Adamın biri atlamış.
-Benim!
Kabadayı bu adamı iyi bi dövmüş agzı burnu kanlar içinde kalmıs sonrada çekip gitmiş. dayak yiyen adam kabadayı gittikten sonra gülmeye başlamış. kahve halkı sormuş...
-Yahu adam seni dövdü agzını burnunu kanattı hala neye gülüyorsun?
-Nasıl kandırdım ama enayiyi benim adım Hasan degil temel'di:)

Sınav

Küçük Levent annesine telgraf çeker: "Sınavım kötü geçti. Babamı hazırla..." Telgrafa yanıt gelir: "Babanı hazırladım, sen kendini hazırla!.."