Kanun

Küçük Rıza okuldan dönmüş tü. Babası Temel'e anlattı:
— Baba bilir misin, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?
— Vay anasını, dedi Temel Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun?

Aman Allah'ım

Orta halli memur, oğluna hazır bir elbise almak için bir hazırcı dükkanına girmişti. Yahudi tezgahtar hemen kendisini buyur etti.
— Hoş geldiniz...Küçük bey için mi? Çok yüzel bir kostüm var. Size verelim.
—Kaça, fiyatı kaça?
— Sizin için10.000'e olur!
—Olmaz, çok pahalı!
— Peki ucuzunu verelim, Bakin, mala bakın... Bomba gibi... Bunu sizin hatiriniz için 9.000 liraya bırakırım,
—İstemem. O da pahalı.
— Nihayet 8.750'ye anlaştılar ve baba elbiseyi oğluna giydirip beraberce, dükkandan çıktı. Fakat bu sırada bardaktan boşanırcası-na bir yağmur başladı. Oğlanın yeni elbisesi de çekiverdi. Uzun pantolon kısa pantolon oldu! Ceketin kollan da, dirseklere dayandı.
Baba gözleri yaşlı oğlunu tuttuğu gibi elbiseyi aldığı dükkana döndü, ikisinin fırtına gibi içeri girdiklerini gören dükkan sahibi, feryadı bastı:
—Aman ya Rabbim!... Oğlunuz ne kadar da çabuk büyümüş?,

Başka Yol


— Anne hani sen bana, bir erkeğin kalbine giden yol, midesinden geçer! demiştin ya?
— Evet kızım...Ne oldu ki?
— Hiiç, dün akşam ben, başka yol buldum da...

Dövmek

Köşede müşteri bekleyen sokak kadınına yaklaşan adam:
— Kaça, diye sordu... Saatiniz kaça?
— On bin lira...
— Ben on bin değil, tam yüz bin lira veririm....
— Gerçekten mi?
— Gerçekten ya... Valla veririm... Hem de yüz bin lira.. —Ama döverim ben...
—Amaaaan yüz bini ver de döv...
Otele doğru yürüdükleri sırada adam yineledi:
—Bak söyleyeyim fena döverim ben...
—Döv canım, yüz bini ver de...
Soyundukları sırada adam:
—Son defa söylüyorum, fena döverim...
—Amaaaan be!.. Dövermiş... Ne kadar döversin yani?
—Verdiğim parayı geri alıncaya kadar döverim...

Artık ünlü olunca

Genç kadın ruh doktoruna ağlayarak dert yanıyordu:
— Hiç kabiliyetim yok! Rol yapmasını beceremiyorum! Şarkı söyleyemiyorum! Dans edemiyorum! Artistliği bırak mak istiyorum...
Doktor: — Peki, niçin bırakmıyorsunuz?
Kadın: — imkansız diye hıçkırdı, o ünlü bir yıldızım
artık

Yaşlı Çapkın

Çapkın ihtiyarlığına rağmen genç kadınların peşinden ayrılmazdı. Bir partide çok güzel bir genç kız görünce hemen yanına yaklaştı, pis pis sırıttı ve mutad komplimanını yaptı:
—Bütün hayatım boyunca neredeydiniz?
Genç kız yaşlı adamı soğuk nazarlarla süzdü!
—İlk yarısında, doğmamıştım ki....

Yeri

Kilisede vaaz veren rahip sordu:
—Günah işleyenlerin nereye gittiklerini biliyor musunuz?
Arka sıralardan bir ses duyuldu:
—Tabii biliyoruz.. Kilisenin arkasındaki samanlığa....