Bakire mi?


Genç ve güzel bir kız cennetin kapısında görününce, Sen Peter, klasik sorusunu sordu:
—Bakire misin kızım?
—Tabii...
Sen Peter emin olmak istiyordu, kızı muayeneye sevketti.
Az sonra doktorun raporu geldi:
"— Kızın bakire olduğu kesin. İçeri alabilirsiniz. Ancak kızlık zarı üzerinde yedi küçük bere olduğunu rapor etmek görevimdir."
Sen Peter
"— Bu kadarcık şey için kızı cennete almamazlık edemeyiz" diye düşündü ve kıza döndü:
—Şuradaki katibe git, kaydını yapsınlar...
Katip sordu:
—Adınız?..
— Pamuk Prenses...

Yarar mı, Yaramaz mı?


Sabahın erken saatinde, veteriner telefonu çaldı. Arayan yaşlı bir hanımdı. Kadıncağızın derdi de büyüktü doğrusu:
— Doktor bey.. Benim köpeğim komşunun köpeğine takılı kaldı, ne yapmamı tavsiye edersiniz?..
Veteriner:
— İkisinin de poposuna aynı anda birer tokat atın, ayrılırlar, dedi.
Telefon 10 dakika sonra tekrar çaldı...
— Doktor bey, dediğinizi yaptım. Ama ayrılmadılar....
— O zaman bir kova suyu aniden üzerlerine boşaltın.
On dakika sonra telefon üçüncü kez çaldı:
— Gene olmadı doktor...
— O zaman gidin erkek köpeğe telefon çalıyor, deyin.
Yaşlı kadın şaşkınlık içinde sordu:
— Şaka etmiyorsunuz ya.. Sahi bu işe yarar mı?
— Nasıl yaramaz hanımefendi, diye gürledi veteriner, sonun da.. Nasıl yaramaz... Benim için üç kez yaradı bu sabah işe...

Evlenmek zorunda

Gazeteci 65 yaşında Rodeo şampiyonu olan Teksaslı'ya hayretle yaklaştı. 65 yaşında rodeo şampiyonu olmak.
—Benimki de bir şey mi? diye yanıtladı ihtiyar. Babam 88 yaşında ve dün Dallas kovboyları futbol takımı ile iki yıllık kontrat imzaladı.
—Olamaz, babanızla hemen tanışmak isterim.
— Bugün imkanı yok. Çünkü dedemin düğün hazırlıkları ile meşgul. Dedem 114 yaşındadır. Siz 65 yaşında rodeo kazanıyorsu­nuz. Babanız 88 yaşında Amerikan futbolu oynuyor ve dedeniz 114 yaşında evlenmek istiyor.
— Yanlışınız var bayım. Dedem evlenmek istemiyor. Evlenmek zorunda.

Yarışma birincisi


İstanbul'un büyük mağazalarından birisi müzik yarışması açmıştı. Katılmak için başvurular oldu. Yarışmayı kazanana seçeceği iki müzik aleti verilecekti. Sorulara doğru yanıt verenler arasında kura çekildi ve kazananlar, ödüllerini almak üzere İstanbul'a davet edildiler.
Bunlardan birisi de Kayserili idi. Büyük bir sevinç içinde İstanbul'a geldi. Söz konusu mağazaya gidip kendisini tanıttı. Müdür kendisine, istediği iki müzik aletini seçmesini söyledi. Bu seçim için kendisine akşama kadar süre tanıdılar.
Akşam mağazanın kapatılma saatine yaklaşırken Kayseri'li, müdürün karşısına çıkıp, seçimi­ni yaptığını haber verdi:
— Önce kırmızı pistonlu, sağda asılı olan kornoyu almak istiyorum. İkinci seçimimi ise, solda duvara asılı bulunan büyük beyaz akordeon oluşturuyor. Müdür biraz düşündükten sonra sakin bir ifade ile konuştu:
— Yangın söndürücü için hiçbir sorun yok. Yalnız radyatör için kaloriferciyi çağırmamız gerekir.

Bütün şehri

Doktor doğumdan çıktıktan sonra babayı bulup, yanına getirmele­rini istedi. Adam içeri girince de çıkıştı:
—Yine sen...Yahu, ne laf anlamaz adamsın? Bu yedinci çocuğun. Karın çalışmaz, senin maaşın az. Bu kadar çocuk yapmadan biraz düşünsen olmaz mı?
Adam boynunu büktü:
— Haklısın doktor bey, haklısın ama o sırada bana, değil 7 kişiyi bütün kenti doyurabilirim gibi geliyor.

Devam


Yaşlı adam, doktora gitmiş, kendisini pek iyi hissetmediğinden şikayette bulunmuştu.
Doktor şöyle dedi:
- Ben, elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum, ama sizi gençleştirmeme de imkan yok
Yaşlı adam buna itirazda bulundu:
— Doktor, benim istediğim gençleşmek değil, ihtiyarlığa devam etmek...

Yeniden yapılacak


Ünlü moda fotoğrafçısı işine o kadar meraklıydı ki, karısına pek az vakit ayırıyordu. Karısının doğurduğunu duyunca 5 dakikasını ayırıp, doğumevine koştu. Bebeği simsiyah görünce şaşırdı ve konuştu:
—Allah kahretsin banyosu az gelmiş yeniden yapacağız şimdi.