TEMEL VE MAYMUN
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
YAVAŞLA
Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor...
Bakmış bir tabela: "YAVAŞLA 80 km."
Hızını o an 80'e indirmiş Temel.
Az sonra bir tabela daha: "YAVAŞLA 60 km." Temel 60'a inmiş.
Merakla giderken yeniden bir tabela: "YAVAŞLA 40."
- "Yolda çalışma var galiba!" deyip 40'a düşürmüş hızını.
Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km."
Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş:
"YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500"
Dünyanın en kısa fıkrası (n.f.k.)
İki kadın sessizce oturuyorlarmış
(Necip Fazıl Kısakürek’ ten en kısa fıkra)
(Necip Fazıl Kısakürek’ ten en kısa fıkra)
İki Bebek
2 bebek battaniyelerinin altında oturuyorlarmış. Biri diğerine sormuş:
-”Sen eykek bebek misin kız bebek mi?” Öteki ellerini havaya kaldırmış:
-”Biymiyoyum.. nasıl anlayız ki?” Bizimkisi
-”ben biyiyoyum akıllım bak…” demiş ve ötekinin battaniyesinin altına kafasını sokuvermiş.. 2-3 saniye sonra kafasını dışarı çıkarmış …ve gülümsemiş:
- “Sen kız bebeksin ben de eykek bebeğim..”
-”Ama neyden anladın???” diye sormuş öteki…
-”Çok kolay akıllım… senin patikleyin pembe benimkiley mavi.
Titanik
Zencinin biri Türkiye’ye gelecekmiş.
Gelmek üzere yola çıktığında pasaportunu kaybettiğini anlamış.
Üzgün üzgün yürürken yerde bir pasaport bulmuş.
Üzerinde Leonardo Di Caprio yazıyormuş.
Çaktırmadan pasaportu atmış cebine düşmüş yola.
…Kapıkule’ye geldiğinde gümrük memurları Temel ve Dursun zenciye
pasaport sormuşlar.
Zenci yerde bulduğu pasaportu Temel’e vermiş.
Temel uzun uzun pasaporta bakmış.
Sonra zenciye bakmış,dönüp Dursun’a sormuş:
- Ula Dursun, Titanic Batti miydii, Yandi miydii….:)
Gelmek üzere yola çıktığında pasaportunu kaybettiğini anlamış.
Üzgün üzgün yürürken yerde bir pasaport bulmuş.
Üzerinde Leonardo Di Caprio yazıyormuş.
Çaktırmadan pasaportu atmış cebine düşmüş yola.
…Kapıkule’ye geldiğinde gümrük memurları Temel ve Dursun zenciye
pasaport sormuşlar.
Zenci yerde bulduğu pasaportu Temel’e vermiş.
Temel uzun uzun pasaporta bakmış.
Sonra zenciye bakmış,dönüp Dursun’a sormuş:
- Ula Dursun, Titanic Batti miydii, Yandi miydii….:)
Cenaze ve Köpek
Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi farkeder; önde giden köpekli bir adam, arkasında …iki tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider. Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir, yanına yaklaşır ve sorar:
- “Beyefendi, bu acılı gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?” Adam yanıtlar:
- “Öndeki karım arkadaki de kayınvalidem.”
- “Vah vah; başınız sağolsun. Nasıl oldu?”
- “Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş onu da öldürmüş.” Adam biraz düşündükten sonra sorar:
- “Beyefendi kopeğinizi ödünç alabilir miyim?”
- “Sıraya geç…”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)