3 yaşlı adam doktorda zeka testindeler..Doktor ilk yaşlı adama sorar..
- 3 kere 3 kaç eder..?
- 274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bi şekilde ikinci yaşlı adama döner..
- Şimdi sizin sıranız.3 kere 3 kaç eder..?
- Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner..
- Evet..Şimdide sizin sıranız..3 kere 3 kaç eder..?
- 9 ..?
Cevabını sevinçle karşılayan doktor..
- Bu harika..Nasıl buldunuz..?
Üçüncü yaşlı adam sakince..
-Oh, çok kolaydı..Sadece 274'ten Salı'yı çıkardım.
İyi - Kötü haber
İki denizci konuşmaktadır:
"Sana iki haberim var, biri iyi, diğeri kötü."
"Önce kötüsünü söyle."
"Biz seninle zamanımızın çoğunluğunu seferde geçirirken karılarımızın dostluğu çığırından çıktı, ikisi de lezbiyen oldu!."
"Vay canına, peki iyi haberin nedir?."
"Senden hoşlanıyorum!..."
"Sana iki haberim var, biri iyi, diğeri kötü."
"Önce kötüsünü söyle."
"Biz seninle zamanımızın çoğunluğunu seferde geçirirken karılarımızın dostluğu çığırından çıktı, ikisi de lezbiyen oldu!."
"Vay canına, peki iyi haberin nedir?."
"Senden hoşlanıyorum!..."
Satılık mı?
Genç ve güzel sekreter son günlerde iyice açık saçık giyinmeye başlamış.
Özellikle yürüdüğü zaman ortaya çıkan görüntü genç patronun aklini çelecek duruma gelmiş. Bir gün yine bu ortam olusunca, patron kapıyı kilitlemiş ve sekretere karşısındaki koltuğa oturmasını söylemiş. Sekreter koltuğa öyle bir oturmuş ki, genç patronun gözleri yuvasından oynamış. Sekreterin dizlerine ellerini koyarak sormuş:
— Bu satılık mı?
Sekreter tokadı indirmiş ve buz gibi öfke dolu bir sesle:
— Elbette hayır. Siz beni ne sanıyorsunuz?
Patron hiç istifini bozmamış:
- Eğer satmayı düşünmüyorsan reklamını da yapma..
Özellikle yürüdüğü zaman ortaya çıkan görüntü genç patronun aklini çelecek duruma gelmiş. Bir gün yine bu ortam olusunca, patron kapıyı kilitlemiş ve sekretere karşısındaki koltuğa oturmasını söylemiş. Sekreter koltuğa öyle bir oturmuş ki, genç patronun gözleri yuvasından oynamış. Sekreterin dizlerine ellerini koyarak sormuş:
— Bu satılık mı?
Sekreter tokadı indirmiş ve buz gibi öfke dolu bir sesle:
— Elbette hayır. Siz beni ne sanıyorsunuz?
Patron hiç istifini bozmamış:
- Eğer satmayı düşünmüyorsan reklamını da yapma..
Dönmeyiz!!!
Temel ve Dursun bir akşam otobanda iki sarışını arabalarına alırlar ve ıssız,
kuytu bir yere gitmek için basarlar gaza...
Yarım saat sonra gidecekleri yere yaklaştıklarında sarışınlardan biri der ki
-Şimdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
Temel kendinden emin, cevap verir :
- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz....!!
kuytu bir yere gitmek için basarlar gaza...
Yarım saat sonra gidecekleri yere yaklaştıklarında sarışınlardan biri der ki
-Şimdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
Temel kendinden emin, cevap verir :
- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz....!!
Nasıl durayım
75 yaşındaki adam, doktora şikayette bulunuyordu;
-Evladım birinci iyi, ikinci de eh şöyle böyle idare ediyorum. Ama üçüncüde dizlerim kesiliyor, hele dördüncü de nefes nefese kalıyorum.
-Hop ! Amca ne yapıyorsun, delirdin mi? Senin bir de durman gerekir.
-Nasıl durayım evladım, beşinci katta oturuyorum.
-Evladım birinci iyi, ikinci de eh şöyle böyle idare ediyorum. Ama üçüncüde dizlerim kesiliyor, hele dördüncü de nefes nefese kalıyorum.
-Hop ! Amca ne yapıyorsun, delirdin mi? Senin bir de durman gerekir.
-Nasıl durayım evladım, beşinci katta oturuyorum.
O..... çocuğu
Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe:
-Benim hayatımda bir erkek var, ama o..... çocuğunun teki diyor.
Rahip soruyor:
-Neden ona o.... çocuğu diyorsun?
-Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor.
Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
-Böyle mi?
-Evet!
-Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
-Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor.
Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş:
-Böyle mi?
-Evet!
-Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez.
-İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni.
Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
-Böyle mi?
-Evet diyor yeniden rahibe.
Rahip:
-Bu da ona o..... çocuğu demen için yeterli sebep değil.
Rahibe bu sefer bağırıyor:
-Ama o AİDSliymiş.
-Vay o..... çocuğu!
-Benim hayatımda bir erkek var, ama o..... çocuğunun teki diyor.
Rahip soruyor:
-Neden ona o.... çocuğu diyorsun?
-Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor.
Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
-Böyle mi?
-Evet!
-Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
-Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor.
Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş:
-Böyle mi?
-Evet!
-Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez.
-İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni.
Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
-Böyle mi?
-Evet diyor yeniden rahibe.
Rahip:
-Bu da ona o..... çocuğu demen için yeterli sebep değil.
Rahibe bu sefer bağırıyor:
-Ama o AİDSliymiş.
-Vay o..... çocuğu!
OTOYOLDA YAŞLI KADININ HALİ
Amerika'da 22 no"lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün. Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. Ve aracın arkasındaki koltuklarda da çok korkmuş 3 tane yaşlı teyze daha var.
Polisi görünce yaşlı sürücü:
—Polis bey çok mu hızlı gidiyordum? Diye endişe ile sormuş.
Polis demiş ki;
—hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz. Ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.
Yaşlı teyze: -Ama otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!
Polis:- Teyzeciğim demiş, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min.50 km hızla gitmelisiniz.
Kadın “tamam, bundan sonra hızlanacağım” demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış. Ve sormaya karar vermiş sürücüye.
Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu arkada oturan kişilerin nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi!
Kadın şöyle cevap vermiş: Valla bende anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyleler.
Polisi görünce yaşlı sürücü:
—Polis bey çok mu hızlı gidiyordum? Diye endişe ile sormuş.
Polis demiş ki;
—hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz. Ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.
Yaşlı teyze: -Ama otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!
Polis:- Teyzeciğim demiş, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min.50 km hızla gitmelisiniz.
Kadın “tamam, bundan sonra hızlanacağım” demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine arkada oturan, hiç konuşmayan ve çok korkmuş 3 yaşlı teyzeye kaymış. Ve sormaya karar vermiş sürücüye.
Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu arkada oturan kişilerin nesi var? Çok korkmuş gözüküyorlar, sanki dillerini yutmuşlar gibi!
Kadın şöyle cevap vermiş: Valla bende anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyleler.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)