Temelin sülalesi savaşta

Temel, arkadaşı İdris"e havasını atıyormuş:

- Haçan penum büyük dedem Rus harbinde Ruslara karşi savaşti...

Dedem Çanakkale harbinde inciluzlere karşi savaşti...

Babam Kurtuliş Savaşı"nda Yunan"a karşi savaşti...

ben de Kore"de Korelilere karşi savaştim.

İdris atılmış:

- Ula demiş, haçan senun de ne geçimsuz bi sulalen var imiş!

Kolanın yarısı

Temel ile Dursun ortaklasa bir kola almışlar.
Temel demiş ki
-"Kolanin yarisu senun, yarisu benimdur."
Kabul etmiş Dursun.Temel demiş ki
-"Yanluz ilk pen içecegum haa"
Buna da "tamam" demiş Dursun.Temel aldığı gibi kolayı lıkır lıkır içmeye başlamış.
Dursun demiş ki:
-"N"oldi, hacan hepsinu bitirdin?"
Temelde:
-"Çünkü alttaki yarisu benumdur!!"

Paspal çocuk

İş adamı traş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.

Derken, kapının önünden agır agır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulagına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..." Berber çocuga seslenir: "Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar.

Berber işadamının kulagına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beşyüzbin, diger elinde beşmilyon'luk bir banknot oldugu halde çocuga sorar: "Hangisini istiyorsan alabilirsin?"

Çocuk dalgın dalgın bir beşyüzbine bir de beşmilyona bakar ve sonunda beşyüzbinlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Traş bitince işadamı sokaga çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beşmilyonluk degil de, beşyüzbinlik banknotu aldıgını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir:

"Hehehe... Eger besmilyonlugu alırsam oyun biter!"

Tavşan

Bütün dünyada gizli servisler arasında bir yarışma düzenlenmiş.
Ülkelerin gizli servisleri yarışma günü tarif edildiği gibi çok büyük
bir ormanlık alanın kıyısında toplanmışlar. Jüri açıklamasını yapmış: 'Şu
gördüğünüz tavşanı ormana salıcaz.. 1 Saat sonra
peşinden gidip en kısa sürede tavşanı geri getiren grup büyük ödülü
alıcak' demişler.
Ve Tavşanı ormana salmışlar. 1 saat sonra Amerika’dan CIA ormana
dalmış. 1 gün, 5 gün, 15 gün 1 ay derken 40 gün
sonra tavşanla geri gelmişler...
Tavşan tekrar ormana salınmış ve 1 saat sonra bu sefer Mossad peşinden
ormana dalmış. 1 gün, 5 gün, 15 gün derken 30 gün
sonra ellerinde tavşanla geri dönmüşler. Herkes bunları CIA'i
geçtikleri için tebrik etmiş falan...
Sonra Tavşan bir kez daha salınmış ormana, 1 saat sonra da bu sefer KGB
dalmış ormana ve 15 gün sonra ellerinde tavşanla geri
gelmişler... Tabii herkes şok!! 15 günde geri gelmeleri inanılmaz bir
süreymiş. Herkes
bunlara birinci gözüyle bakarken sıra bizim MİT e gelmiş...
Tavşan salınmış 1 saat sonra bizim MİT dalmış ormana...
Aradan 4–5 saat geçmişken uzaktan bir toz bulutu görülmüş. Herkes ne
olduğunu anlamak için bakarken
bizim MİT çileri görmüşler. Filin birini
hortumundan çekiştire çekiştire getirip hakem masasının önüne
atmışlar. Fil berbat durumda tabii. Üstünde sigara
yanıkları çeşitli bölgelerinde elektrik yanıkları, kafa göz
yarılmış vs .. Herkes ne olduğunu anlamak için birbirine bakarken
hakemlerden birisi :
'Olum biz size Tavşan getirin demiştik ama bu fil' diyecek olmuş.
Ama daha sözünü yarılamadan fil kafayı kaldırmış ve su cümleyi
kurmuş:
'Anamı si...nler ben tavşanım'

Aşırı hız

Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... kenara çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....
Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?
- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...
- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!?!?!!?!?!?!?!?!?!
- Evet Memur Bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der....
'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...'
Adam güler:
'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....

Zeka testi: 3x3=?

3 yaşlı adam doktorda zeka testindeler..Doktor ilk yaşlı adama sorar..
- 3 kere 3 kaç eder..?
- 274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bi şekilde ikinci yaşlı adama döner..
- Şimdi sizin sıranız.3 kere 3 kaç eder..?
- Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner..
- Evet..Şimdide sizin sıranız..3 kere 3 kaç eder..?
- 9 ..?
Cevabını sevinçle karşılayan doktor..
- Bu harika..Nasıl buldunuz..?
Üçüncü yaşlı adam sakince..
-Oh, çok kolaydı..Sadece 274'ten Salı'yı çıkardım.

İyi - Kötü haber

İki denizci konuşmaktadır:

"Sana iki haberim var, biri iyi, diğeri kötü."

"Önce kötüsünü söyle."

"Biz seninle zamanımızın çoğunluğunu seferde geçirirken karılarımızın dostluğu çığırından çıktı, ikisi de lezbiyen oldu!."

"Vay canına, peki iyi haberin nedir?."

"Senden hoşlanıyorum!..."