Pas
Adamın biri özel görevle dağın tepesine yollanmıştı. Tam iki yıl, yanı 24 ay orada kaldı, özel görevi başarmak için sıkıntıya katlandı, iki yıl biteceğine yakın karısına telgraf çekti:
"Sevgili karıcığım, birkaç gün sonra-sana kavuşacağım. Hafta sonunda orada olurum. Sen Cuma günü git Tetanoz aşısı yaptır. Paslanmış olabilirim.
Ayakta kalabilmek
İnsan vücudundaki tüm organlar toplanmış, Tanrı'nın huzuruna çıkmışlar. Göz, saygı ile ayağa kalkmış ve kibarca söze başlamış.
— Ulu yaratıcımız, sizden büyük bir ricam var. Artık emekliye ayrılmak istiyorum. Yetmiş yıldır görmekten yoruldum.
Kulak konuşmuş, ayağa kalkarak:
— Efendim, benim de dileğim emekli olmak. Yetmiş yıldır duymaktan yorgun düştüm.
Ayaklar almış sözü:
— Biz de onca yıldır yürümekten, koşmaktan bitkiniz. Lütfen emeklilik...
Derken arkalardan çok kısık bir ses duyulmuş:
—Asıl emeklilik benim hakkım...
Tanrı'nın yanındaki melekler sesin geldiği yöne bakmışlar. Çok da kızmışlar ve sesin sahibini paylamışlar:
Tanrı'nın yanındaki melekler sesin geldiği yöne bakmışlar. Çok da kızmışlar ve sesin sahibini paylamışlar:
—Ayağa kalkıp da konuşsana... Saygısız!
—Aynı kısık ses cevap vermiş:
— Ayağa kalkabilecek güçte olsam... Emekliliğimi ister miyim hiç...
— Ayağa kalkabilecek güçte olsam... Emekliliğimi ister miyim hiç...
Buhar
İki Arap şeyhi sohbet ediyorlardı. Biri kendisinden daha genç olan şeyhe sordu:
— Söyler misin, geceleri 30 cariye arasından seçmeyi nasıl yaparsın?
— Çok basit. Üzerlerine birer kova su dökerim, kimden daha çok buhar çıkıyorsa onu götürürüm.
— Söyler misin, geceleri 30 cariye arasından seçmeyi nasıl yaparsın?
— Çok basit. Üzerlerine birer kova su dökerim, kimden daha çok buhar çıkıyorsa onu götürürüm.
İki fıstık
İki kadın hayvanat bahçesine hayvanları seyretmeye gider. Fakat hayvanların hiçbiri görünürde yoktur. Kadınlar hayvanat bahçesi görevlilerinden birine bunun nedenini sorarlar. Bakıcı:
— Bu mevsim hayvanların sevişme zamanıdır. Anlıyorsunuz tabii ne demek istediğimi? Bu nedenle kafeslerine çekilir gözden uzaklaşırlar.
Kadınlar:
— Ooo... Elbette anlıyoruz. Acaba onlara amerikan fıstığı atsak dışarı çıkarlar mı? Çünkü buraya kadar gelmişken onları seyrede-mezsek yazık olacak.
Bahçe görevlisi kadınlara dik dik bakar:
—-Bilmem vallahi... Siz olsanız iki fıstığa çıkar mısınız?
— Bu mevsim hayvanların sevişme zamanıdır. Anlıyorsunuz tabii ne demek istediğimi? Bu nedenle kafeslerine çekilir gözden uzaklaşırlar.
Kadınlar:
— Ooo... Elbette anlıyoruz. Acaba onlara amerikan fıstığı atsak dışarı çıkarlar mı? Çünkü buraya kadar gelmişken onları seyrede-mezsek yazık olacak.
Bahçe görevlisi kadınlara dik dik bakar:
—-Bilmem vallahi... Siz olsanız iki fıstığa çıkar mısınız?
Azalta azalta
Sık sık çıktığı seyahatlerden dönüşlerinde karısını çeşitli erkeklerle yakalayan işadamı koca, ültimatomu vermişti:
— Bak seni bir kere daha başka erkekle yakalarsam ikinizi de öldürürüm. Bu işi bırakacağına söz ver bana!
Kadın da söz verdi. Ve koca içi rahat yine seyahate çıktı. Birkaç gün sonra eve erken döndüğünde... O da ne? Karısı yatakta bir erkekleydi yine... Tabancasını çektiği gibi yatağa koştu:
— Seni öldüreceğim ahlaksız karı. Hani söz vermiştin bırakacağı na?
— Kadın gayet sakin:
— Evet söz verdim ve sözümü de tutuyorum. Sonra aynı sakinlikle yorganı açtı. Yanında ufak tefek bir cüce yatıyordu. Kadın sözlerine devam etti:
— Şekerim, onca yıllık alışkanlık birdenbire bırakılır mı? Ben de azalta azalta bırakacağım işte...
— Bak seni bir kere daha başka erkekle yakalarsam ikinizi de öldürürüm. Bu işi bırakacağına söz ver bana!
Kadın da söz verdi. Ve koca içi rahat yine seyahate çıktı. Birkaç gün sonra eve erken döndüğünde... O da ne? Karısı yatakta bir erkekleydi yine... Tabancasını çektiği gibi yatağa koştu:
— Seni öldüreceğim ahlaksız karı. Hani söz vermiştin bırakacağı na?
— Kadın gayet sakin:
— Evet söz verdim ve sözümü de tutuyorum. Sonra aynı sakinlikle yorganı açtı. Yanında ufak tefek bir cüce yatıyordu. Kadın sözlerine devam etti:
— Şekerim, onca yıllık alışkanlık birdenbire bırakılır mı? Ben de azalta azalta bırakacağım işte...
Sebep
Kadın, kapkara bir bebek doğurmuştu. Kocasına dönüp çıkıştı:
— İşte; hep karanlıkta sevişmek istemenin sonucu!
— İşte; hep karanlıkta sevişmek istemenin sonucu!
Elinde tuttuğu
Son model otosunun direksiyonunda çapkın bir sürücü, son derece çekici bir otostopçu kızı almak için durur. Kız hemen arabaya atlar. Sonra saatte 200 kilometre ile giderken tanışırlar. Tanışma o denli samimi bir havada olur ki, bu sıcak yolculuk arabanın bir ağaca toslaması ile son bulur.
O sırada yoldan geçen köylünün biri hurda yığınının yanına yaklaşır ve sürücüye:
— Haydi yine şansınız varmış. Sapasağlam görünüyorsun. Arkadaşında öyle. Kızcağız çayıra fırlamış ama, en küçük bir yarası bile yok.
O zaman, direksiyonun üzerine iki büklüm eğilmiş delikanlı ağlamaya başlar.
— Evet, o sapasağlam ama, ben değil. Git bak bakalım elinde tuttuğu ne?
O sırada yoldan geçen köylünün biri hurda yığınının yanına yaklaşır ve sürücüye:
— Haydi yine şansınız varmış. Sapasağlam görünüyorsun. Arkadaşında öyle. Kızcağız çayıra fırlamış ama, en küçük bir yarası bile yok.
O zaman, direksiyonun üzerine iki büklüm eğilmiş delikanlı ağlamaya başlar.
— Evet, o sapasağlam ama, ben değil. Git bak bakalım elinde tuttuğu ne?
Seks kitabı
Delil
Kasiyer kız öğle tatilinde arkadaşına dert yanıyordu:
— Artık eskisi kadar güzel değilim.
— Bunu da nerden çıkardın?
— Erkeklerin, paranın üzerini saymaya başlamalarından...
— Bunu da nerden çıkardın?
— Erkeklerin, paranın üzerini saymaya başlamalarından...
Kullanılmayan şey
Ev köpeği
Karadenizli Temel Reis'e seks durumunu sormuşlar:
— O taraftan ne haber? Nasılsın?
— Ev köpeği gibi.
— Ne demek yani? Nasıl?
— Nasili var mı? Evdekilere sesi çıkmaz da... Hep dışarıdakilere havlar...
— O taraftan ne haber? Nasılsın?
— Ev köpeği gibi.
— Ne demek yani? Nasıl?
— Nasili var mı? Evdekilere sesi çıkmaz da... Hep dışarıdakilere havlar...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)