Lazer yazıcı

Komutan Emir erini çağırmış :
-" Bana derhal bir lazer yazıcı bul!
-"Emredersin komutanım"
deyip fırlamis emir eri...Ve üç dakika sonra yanında başka bir erle beraber komutanın karşısına dikilmiş...
-"Komutanım ! Bu hem Laz, hem de er...Ayrıca okuması yazması da var. Size yazıcılık yapar..."
Komutan: ( burnundan soluyarak )"

-İyi ki scanner istememişim! ...

Samanda mı, kumda mı?

Köylünün biri köye gelen turistleri misafir etmiş ve giderlerken de onlara bir kuzu hediye etmiş.
Sonrakı yıl turist aile de gelirken ona dişi bir domuz yavrusu getirip hediye etmiş.
Zamanla domuz büyümüş. Birgün huysuzlanmaya başlamış. Köylüler düşünmüsler ki; "bu hayvanın çiftleşmeye ihtiyacı var."
Domuzun sahibi köylü; "peki, ama ben bunu nerede çiftleştireceğim?" demiş.
Araştırmışlar; komşu köyde bir erkek domuz bulmuşlar. Adam domuzu nasıl götüreceğini düşünürken; birisi, 'el arabasına koy götür' demiş.
Adam sabah domuzu el arabasına koyup komşu köye gitmiş. Domuzlar çiftlesmişler.
Köylü, erkek domuzun sahibine sormuş:
- Gebe kalıp kalmadığını nasıl anlarım?
- Sabah bak; eğer samanın üstünde yatıyorsa tamam... Yok eğer kumda yatıyorsa; o zaman gene geleceksin." demiş.
Köylü ertesi sabah bakmış; domuz kumda yatıyor. Yeniden el arabasına domuzu koyup komşu köyün yolunu tutmuş.
Ertesi sabah domuz yine kumda yatıyor...
Bu durum böyle 10 gün devam etmiş. Adam ertesi gün kalkmış ve karısına:
- Hanım bak bakalım; bizim domuz samanda mı, yoksa kumda mı yatıyor?
Karısı bakmış, gelmiş:
- Bey domuz ne samanda yatıyor, ne de kumda... El arabasına binmiş seni bekliyor?..

Temel ve Komi

Temel çok zengin ayrıca prestiji de sağlam. Birgün otelin birinin kral dairesinde ummadık bir şey oluyor. Temel altına kaçırıyor. Temel pantolonun fazla kirlenmediğine seviniyor ama çorap batmış. Şimdi komiyi çağırsa rezil olacak. En iyisi diyor pencereden aşağı atayım. Çorabı pencereden sallarken elinden kaçıyor ve tavana çarpıp yere düşüyor. Eyvah! Tavan mahvoldu. Çaresiz artık komiyi çağırıyor. Komi içeri giriyor. Temel: “Şu tavandakini temizle sana bir maaşın kadar avans vereyim. Komi çok şaşkın şekilde cevap veriyor: “Sen onu oraya nasıl yaptıgını söyle ben sana iki maaşımı vereyim.”

Temel uzaya gidiyor

3 astranot uzaya gidecek.Bunlardan biri alman biri ingiliz biride bizim temel.Bunlar yıllarca gelmiyecekleri için en önemli ihtiyaclarını sorarlar.Alman bana sarışın,esmer,kumral hatun der.İngiliz bana bol bol içki der.Bizim temel baaa bol bol cigara der.Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar.3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.Tabi aileler merakla bekliyor.Önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik.Sonra ingiliz iniyor adam zil zorna sarhoş.Tabiki sıra temele geliyor.Temel kapıda görünür görünmez bi fırlıyor agzında cigarayla:
-"Allahını seven baaa ateş versuuun"

Karadenizde Radara Nasıl Girilir?

Amerikan Rüyası!

Sarışın bir afet, köprüye çıkmış intihar etmek düşüncesiyle. Tam o sırada köprüden geçmekte olan cabriolet bir araç içindeki yakışıklı yurdum insanı inmiş ve ellerini uzatmış :
-'Hanımefendi neden ölesiniz ki. İstediğiniz yeni bir hayatsa tutun elimden. Ben makine mühendisiyim. Ve yarın gemiyle Amerika 'ya gidiyorum. Dilerseniz sizi de kaçak olarak gemiye bindirebilirim.' demiş.
Çaresiz sarışının pek hoşuna gitmiş bu teklif ve binmiş lüks spor arabaya uzaklaşmışlar gözden.
Ertesi gün adam gerçekten gizlice gemiye bindirmiş sarışını. Gecesinde sarışına gizli gizli yemekler getirmeyi de ihmal etmemiş. Sarışında geceleri adamla birlikte olarak yapılan iyiliğin karşılığını kendince ödüyormuş. Aradan bir iki ay geçmiş.
Kaptan bir gün gemiyi kolaçan ederken bizim sarışına rastlamış saklandığı yer de.
-'Sende kimsin..?' diye sormuş.
Sarışın kısaca anlatmış başından geçenleri ve:
-'işte o hayatımı kurtaran yakışıklı personeliniz beni gemiye gizlice bindirdi. Bunca zaman gizlice yemek getirerek beni aç bırakmadı. Bende bunun karşılığında geceleri onunla birlikte oluyorum' demiş.
Kaptan kahkahayla gülmeye başlamış ve demiş ki : 'KIZIM GECELERİ GÜZEL VAKİT GEÇİRDİĞİNİZE HAŞA ŞÜPHEM YOK. AMA BU GEMİ AMERİKA 'YA GİTMEZ...
KADIKÖY-EMİNÖNÜ VAPURU BU !...'

Temel Fıkraları

Temel dava açmış ve ilk duruşmada Hakim sormuş ;
- Nedir şikayetin ?
- Hakim bey bu Temel fıkraları var ya,benle Fadime'yi ağızlarına dolamışlar bizi rezil ediyorlar..hepsinden davacıyım... kim fıkra diye bizi anlatıyorsa onlardan tazminat talebim olacak..
- Senin adın Temel mi ?
- Evet Temel
- İyi de binlerce Temel var... o fıkralar neden senin için anlatılmış olsun..
- Hakim bey,ben çok iyi biliyorum beni kastediyorlar.. Hakim karşısında duran Temel'i iyice süzdükten sonra ;
- Bak ama o Temel fıkralarının çoğu belden aşağı... oysa sana bakıyorum çelimsiz ve yaşını almış bir Temel'sin... o fıkralar senden çok daha genç, güçlü kuvvetli ve çapkın bir Temel için anlatılıyor... seninle hiç ilgisi yok... bu dava düşer..
-Madem Hakim bey siz böyle takdir ediyorsunuz mesele yok... demek tevatürmüş, ben değilmişim...
- Evet sen olamazsın, başka Temel'dir onlar... sana sıra gelene kadar...
- İyi hoş da Hakim bey bu dava için köyden kalktım buralara kadar geldim... boş dönmeyeyim... hiç değilse o güçlü kuvvetli Temel'den sana bir fıkra anlatayım...
- Anlat bakalım..
- Bizim bu iri kıyım pazulu Temel Hakim karılarına çok düşkünmüş...
- Dur,dur be,ne diyorsun sen...
- N'oldu Hakim bey ?
- Daha ne olacak ,benim Hakim olduğumu bile bile Temel hakim karılarına meraklıymış diyorsun..ağzından çıkanı kulağın işitmiyor galiba..
- Rica ederim Hakim bey, Temel fıkrası için karısı güzel binlerce hakim var... seninkine sıra gelene kadar..