Bir yudum çay

Yüzü gözü mosmor bir kadın doktora gider.

Doktor:  Ne oldu size? ...
Kadın:    Doktor bey, ne yapacağımı bilemiyorum. Kocam ne zaman içip de eve sarhoş dönse beni gebertene kadar dövüyor.

Doktor: Bu konuda size çok işe yarayan bir çözümüm var hanımefendi. Kocanız sarhoş olarak eve geldiğinde elinize bir bardak şekerli çay alın ve kocanız yatıp uyuyana kadar ağzınıza alacağınız bir yudum çayı ağızınız içinde sürekli dolaştırın....

İki hafta sonra, aynı kadın, eli yüzü düzgün şekilde doktoru ziyaret eder.

Kadın: Evet doktor, harika bir çözümdü bu. Kocam eve sarhoş geldiği her seferinde, yatıp uyuyana kadar ağzıma bir yudum çay alıp ağzımı çalkalar gibi ağzımda dolaştırdım; ve kocam bana hiç dokunmadı.
Doktor: Gördünüz mü, ağzınızı kapalı tutmak ne kadar çok işe yarıyor... :))

Kurtarma Gemisi

Mısır'a gezmeye giden Temel ile Dursun'un kayığı Nil nehrinde batar. Tabii hünerlerini ortaya koymanın tam zamanı gelmiştir.
Şampiyonlar gibi yüzmeye başlarlar. Bir ara Temel kocaman bir nesnenin kendilerine doğru geldiğini görür. Dev bir timsah iştahla onlara doğru yüzmektedir. Temel keyifle bağırır,

"Ula Dursun, işe bak, adamların kurtarma gemileri bile Lacoste!

Masal


Adam kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu:
— Sizde "Kadınlara Karşı Zafer Kazanan Erkek" romanı var mı? Tezgahtar, eliyle az ötesini işaret etti:
—Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz...

İçince

Bir adam otelin barına girdi, sağa, sola bakındı ve bardaki tabureye oturdu. Sonra barmene dönerek:
— "Bana sek bir viski verin" dedi... İçkiyi bir yudumda içti ve bir "Oohhh" çekti, sonra da:
— "Kendimi bir boğa gibi hissediyorum" dedi.
Az ilerideki taburede oturan sarısın adama doğru döndü ve:
— "Möööööö..." dedi.

Boynuz

Kızı annesine dert yanıyordu:
—Ah anneciğim, bilemezsin kocam şeytan'ın ta kendisiyimiş
—Deli misin kız, şeytanın boynuzu olur...
Kız hafif güldü:
—Meraklanma anneciğim yakında o da olacak...

Kanun

Küçük Rıza okuldan dönmüş tü. Babası Temel'e anlattı:
— Baba bilir misin, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?
— Vay anasını, dedi Temel Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun?

Aman Allah'ım

Orta halli memur, oğluna hazır bir elbise almak için bir hazırcı dükkanına girmişti. Yahudi tezgahtar hemen kendisini buyur etti.
— Hoş geldiniz...Küçük bey için mi? Çok yüzel bir kostüm var. Size verelim.
—Kaça, fiyatı kaça?
— Sizin için10.000'e olur!
—Olmaz, çok pahalı!
— Peki ucuzunu verelim, Bakin, mala bakın... Bomba gibi... Bunu sizin hatiriniz için 9.000 liraya bırakırım,
—İstemem. O da pahalı.
— Nihayet 8.750'ye anlaştılar ve baba elbiseyi oğluna giydirip beraberce, dükkandan çıktı. Fakat bu sırada bardaktan boşanırcası-na bir yağmur başladı. Oğlanın yeni elbisesi de çekiverdi. Uzun pantolon kısa pantolon oldu! Ceketin kollan da, dirseklere dayandı.
Baba gözleri yaşlı oğlunu tuttuğu gibi elbiseyi aldığı dükkana döndü, ikisinin fırtına gibi içeri girdiklerini gören dükkan sahibi, feryadı bastı:
—Aman ya Rabbim!... Oğlunuz ne kadar da çabuk büyümüş?,