Eyer

Hollywood yıldız adayı sarışın bayan, Nevada çölünde Vegas yolunda ilerlerken son model arabası bozulur. Otostop yapmak ister ama hiçbir araba geçmez. O da ne? Uzaktan bir atlının geldiğini görür. Bu bir Navajo kızılderili savaşçıdır. Çaresiz kızılderiliden rica eder, "Beni en yakın servis istasyonuna kadar götürür müsünüz?"der.

Kızılderilinin atının terkisine atlar. Yolculuk gayet olaysız geçer. Yalnız, kızılderili her beş dakikada bir "YAHOOOOO!" diye bir çığlık atmaktadır. Bu öyle bir çığlık ki, bu çığlıklar çölü aşıp karşıki kayalık dağlardan yankılanır. Nihayet önlerine çıkan ilk servis istasyonuna varırlar.
Kızılderili sarışını orada atından indirir ve gene dağı taşı inleten "YAHOOOO!" çığlığını atarak atını dörtnala sürer.

İstasyon görevlisi kızılderilinin arkasından bakarken sarışın bayana sorar:
"Bu kızılderiliyi bu kadar heyecanlandıran şey nedir, ne yaptınız adama ?"diye .
"Ben mi? Hiçbir şey yapmadım. Sadece arkasına oturdum ve kollarımı belinin iki yanından sardım, düşmemek için de eyerinin boynuzundan tuttum."
Servis istasyon görevlisi:
"Kızılderililer eyer kullanmazlar ki!...".

En pahalı şarap

Temel çok para kazanmış. Ailece lüks bir lokantaya gitmişler. En pahalı şarabı seçip ısmarlamış.
- Garson “ Hangi yıl tercih ederdiniz, diye sorunca,
- Temel “ Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.”

ÖKSÜRÜYORUM

Temel dahiliyeciye gitmiş. Doktor ona neyinin olduğunu sormuş.
- "Öksurayrum", demiş Temel.
- "Ne zamanlar öksürüyorsun?"
- "Tuvalette oturuyurken kapiyu tiklattiklari zaman", demiş Temel...

3 KİŞİ

Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur:
- "Dur, ceza yazacağım."
- "Ceza mı? Yazamazsın."
- "Haçan nedenmiş o?"
Papaz gülerek cevap vermiş:
- "Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var."
Temel hemen atılarak:
- "Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!.."

TRABZON'A GİDER

Temel uçakla Trabzon'a gidecekmiş. Oturmuş bir yere rastgele. Asıl yer sahibi gelmiş:
- "Beyfendi burası benim yerim kalkar mısınız?"
- "Hayır."
- "Beyfendi burası benim yerim kalkın."
- "Hayır."
Yer sahibi gider hostese başvurur.
- "Beyfendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen?"
- "Kalkmam."
Hostes çare bulamayınca kaptana başvurur. Kaptan, Temel'in kulağına bir şey fısıldar ve Temel kalkar, arka tarafa oturur. Herkes hayret etmiş durumdadır, "biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba kaptan nasıl kaldırdı bunu" diye. Dayanamıyorlar, Kaptan'a soruyorlar:
- "Dedim ki burası Trabzon'a gitmez.."

TEKRAR DENEYİN

Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar:
- "Tekrar deneyin."
Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur:
- "Tekrar deneyin." ... ... ... En sonunda sinirlenen Temel:
- "Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi."

TEMEL KARAYOLLARI'NDA

Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.." "Temel", der "her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?" Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum."

BAŞKA ASKER YOKMU

Yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş:
- "Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?"
Temel heyecanla cevap verir:
- "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım."
Komutan tekrar sormuş.
- "Peki, karşıdan geliyorsa?"
- "Karşıya ateş açarım, komutanım."
- "Arkadan geliyorsa?" deyince komutan, Temel dayanamamış:
- "Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?"

VERDİNİZ Mİ?

Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş.Tabii bunu gören polis temeli durdurmuş.
Polis:
- "Ehliyet ve ruhsat beyfendi!"
Temel:
- "Verdunuzda mi isteysunuz.."

UZAKLAŞTIK

Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar. Köye beşyüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun'u tebrik ettikten sonra geyiği böyle taşımaları halinde etinin sertleşeceğini söyleyerek kuyruğundan çekerek taşımalarını önermiş. Temel ile Dursun da kuyruğundan çekerek taşımaya başlamışlar. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel'e dönüp :
- "Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur. Baksana köyden epeyce uzaklaştık..."

OLURSA OLSUN

Temel ile Dursun ilk defa İstanbul'a gelmişler.. Bir sokaktan geçerken kadının biri onlara "araba mı park eder misiniz?" diye sormuş. Onlar da "bizimle birer kere birlikte olursan ederiz", demişler. Kadın "tamam" demiş, kadının evine gitmişler. Kadın cebinden iki prezervatif çıkararak "biz bunları çocuğumuz olmasın diye takıyoruz, alın siz de takın" demiş. Temel'le Dursun "tamam" demişler. Aradan aylar geçtikten sonra Temel ile Dursun tarlada çalışırken, Dursun Temel'e: - "ula ben bu şeyden sıkıldım, o kadının da çocuğu olursa olsun; artık bunu çıkarıyorum ben", demiş.

O BENİMKİDİR

Temel ve dedesi otele gitmişler. Otelde tek bir yatak boşmuş, dede torun birlikte yatmışlar. Gece yarısı dede Temel'i dürtmüş:
- "Temel bana karı bul!"
- "Dede sakin ol yat."
Biraz sonra dede ikinci defa:
- "Temel bana karı bul!"
- "Dede sakin ol yat".
Dede biraz sonra üçüncü defa:
- "Temel bana karı bul!" deyince en sonunda Temel isyan etmiş:
- "Dede tuttuğuna güveniyorsan o benimkidir."